Radyo’nun Türkiye serüveni

Türkiye'de ilk radyo yayınının duyulduğu 1927’den günümüze gelen süreç, 13 Şubat Dünya Radyo Günü için hazırlanan bir videoda derlendi.

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda 1927'de başlayan serüvenin bugün de aynı heyecanla devam ettiğini belirterek, "Yıllardır başköşemizde duran radyolarımız birbirinden farklı seslerle hayatımızı renklendiriyor. Ülkemizde radyo yayıncılığının bu denli çeşitli ve güçlü olması ayrı bir gurur vesilesi." ifadelerini kullandı.

Videoda, değerlendirmelerine yer verilen TRT İstanbul Radyo Müdürü Ali Fuat Yılmaz, radyonun 20. Yüzyılın en önemli devrimlerinde biri olduğunu söyledi.

İşte 13 Şubat Dünya Radyo Günü hazırlanan video... İzlemek için tıklayınız...

“RADYO ZAMAN İÇİNDE KENDİNİ YENİLEDİ”

Yılmaz “1927’de ilk olarak Sirkeci’deki eski postane binasında ilk yayınlarımız başlıyor. Onun üzerinden yaklaşık 42 yıl sonra 1949 yılında, şu an içinde bulunduğumuz bina ile İstanbul’da radyo yayıncılığı artık tamamen hayatımıza giriyor. Radyo belki 20. Yüzyılda insanlığın en önemli devrimlerinden bir tanesi. Televizyon ilk çıktığı zaman dediler ki ‘radyo yayıncılığı bitecek’, bitmedi. Sosyal medya ilk çıktığı zaman dediler ki ‘televizyon yayıncılığı bitecek’, bitmedi. Bunlar zaman içinde kendilerini revize edebiliyorlar, yenileyebiliyorlar.” diye konuştu.

“RADYO BİZE KÜLTÜR VE MÜZİK VERDİ”

Radyo Koleksiyoncusu ve Tamircisi Cumhur Bayrak ise, videoda, radyonun kültürel ve müzik alanındaki katkılarına dikkat çekti.

Bayrak “Radyo benim için her şey demek. Artık son günlerimizde bunların ben tamiriyle uğraşıyorum. Çalmayan radyoları çaldırıyorum. Çalınca çok mutlu oluyorum. Radyo bize bugüne kadar her şeyi verdi. Kültür verdi, müzik verdi. ‘Arkası Yarın’ vardı. Radyo tiyatrosu vardı. Rahmetli babam biz dersimizi yaparsak bize mükâfat olarak radyo tiyatrosu dinletirdi.” dedi.

"BULUNDUĞU ÇAĞA EN HIZLI AYAK UYDURABİLEN KİTLE İLETİŞİM ARACI"

Alem FM sunucusu Fatih Yıldırım, 13 Şubat Dünya Radyo Günü'ne özel hazırlanan videoda yaptığı konuşmada, radyonun kendisi için bir iş olmadığını söyledi.

Radyonun bulunduğu çağa en hızlı ayak uydurabilen kitle iletişin aracı olduğunu belirten Yıldırım, "İnsanların kesinlikle kopamadığı, çok sıkı bir dost edindiği araç." ifadelerini kullandı.

Teknoloji geliştikçe radyonun büyüyebilecek bir platform olduğunu kaydeden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Teknolojinin arkasında kalacak, yenilebilecek bir program değil. Yıl 2021 ve hala insanlar radyo tabanlı uygulamalar geliştiriyorlar. Çünkü hepsinin babası radyo."

"RADYO PROGRAMI GİBİ YAŞIYORUM"

Radyo komedyeni Serdar Gökalp, radyonun kendisinin dünyası olduğunu niteleyerek, "'Programa çalışıyor musunuz?' diye soruyorlar. Ben zaten radyo programı gibi yaşıyorum. O benim hayatım, dünyam." dedi.

Pilli bir radyonun olduğu her yere ulaşılabildiğini aktaran Gökalp, şunları söyledi:

"Radyo buna bakmıyor. İnternet çekmiyor, elektrik kesildi diye radyo dinleyemiyoruz diye bir şey yok. Radyo en ulaşılabilir, en doğru bilgiyi bulabileceğiniz yer radyo."